-
19 Mayıs
19 Mayıs 1927 tarihli Hakimiyet-i Milliye gazetesinde yayımlanan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “19 Mayıs?” başlıklı yazısı: 19 Mayıs? “Bundan sekiz yıl evvel, böyle bir ilkbahar günü, tam Mayıs’ın on dokuzunda Samsun Limanı’na bir vapur yanaştı ve bu vapurun içinden yanında dört beş yoldaşıyla ümerây-ı askeriyeden genç bir Mirliva çıktı, herhangi bir yolcu gibi tantanasız, debdebesiz, sessizce karaya ayak bastı. Bu genç Mirliva Dokuzuncu Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa idi. O tarihte bütün Türk milleti gibi Samsunlular da “Mustafa Kemal”in, Anafartalar kahramanı “Mustafa Kemal” olduğunu bilmekle beraber onun Samsun’a vürudunu fazla bir coşuşla karşılamadılar ve belki İstanbul’dan gelip geçen herhangi bir resmi yüksek şahsiyete gösterilen hürmet ve tazimle iktifa ettiler. Esasen o…
-
Muhafız Alayı nasıl kuruldu? Muhafız Alayı ve Muhafızgücü’nü kuran İsmail Hakkı Tekçe anlatıyor..
1 Haziran 1936’da Yarbay İsmail Hakkı Tekçe’nin törende yaptığı konuşma: Muhafız Alayı’nın onuncu, ve Muhafızgücü’nün on dördüncü yıl dönümü 1 Haziran 1936 tarihinde Ankara’da törenle kutlandı. Muhafız Alayı kumandanı Yarbay İsmail Hakkı Tekçe tören sırasında yaptığı konuşmada Muhafız Alayı ve Muhafızgücü’nün nasıl kurulduğunu şöyle anlattı: “- Arkadaşlar, Bugün Muhafız Alayı’nın Onuncu yıl dönümüdür. Bu büyük günü sonsuz bir sevinçle, ve bu sevinçten yaşaran gözlerle, inan dolu bir yürekle kutlarken göğsümüzü kabartan, başımızı bu önümüzdeki dalgalanan sancak gibi göklere erdiren, alayın şeref dolu tarihini iftiharla analım. Uzun seneler önce, Osmanlı orduları dört yıl süren çetin ve kahramanca bir boğuşmadan yorgun çıkmış, kötü şartlarla yapılan bir mütareke de silahlarını elinden almıştı. Asırlara şerefli…
-
“Mustafa Kemal’in Tayyareleri”
Milli Mücadele’nin en zor zamanları hiç şüphesiz 1920 yılının bahar ve yaz aylarıydı. Anadolu’da düşman işgalinin hızla devam ettiği bir tarihte, 8 Temmuz 1920’de Yunan ordusunun Bursa’yı işgali etmesinden sadece birkaç gün sonrasıydı. Daily Telegraph kaynaklı İleri gazetesinde “Mustafa Kemal’in Tayyareleri” başlıklı bir haber yayımlandı. (Söz konusu haber tarih kitaplarına henüz geçmemiş olup; ilk kez bu sayfada yayımlanıyor) Haberin çıktığı bu tarih; düzenli ordularımızın ve özellikle Türk hava filosunun henüz kurulma aşamasında olduğu çok erken bir tarihtir. Milli Mücadele tarihimizde Türk hava filosunun varlığına ait bulabildiğim ilk faaliyetlerden biri bu haberdir. Haberin sonunda Mustafa Kemal için; “her şeyi düşünmüş, yalnız Yunan taarruzundan başka” deniyor. Oysa Mustafa Kemal Yunan taarruzunu da…
-
Süleyman Nazif Bey’in; “Mustafa Kemal Paşa” itirafı
“Büyük Kurtarıcı” (Müncî-i Azam) Muharriri; Süleyman Nazif Gazi Mustafa Kemal Paşa, düşman ayağı ile çiğnenmekten kurtardığı şehirlerden birinde: Adana Belediye dairesinde iki gün evvel; en güzel nutuklarından birini söyledi. Umumi şükranı Büyük Kurtarıcı’ya bir kere daha bildiren Belediye Reisi’nin nutkuna; Paşa irticalen cevap verirken: “…Milli davamızda benim de mesaim geçmişse ve bu mesaide; kuvvet, icraat ve muvaffakiyet varsa; bunu şahsıma ithaf etmeyiniz. Ancak ve ancak bütün milletin manevi şahsına atfediniz..” Pek soylu bir alçakgönüllülükle söylenmiş olan bu sözde; hakikatle tevazuunun ne derecelerde mündemiç bulunduğunu burada tarafsızca tetkik etmek isterim. Felsefe-i Askeriye’yi tamamıyla anlamış olan Von der Goltz; Millet-i Müselleha adıyla dilimize de tercüme edilen meşhur eserinde diyor ki: Bazen kabiliyet-i…
-
Atatürk Anadolu’ya Bandırma Vapuru ile gitmemiş!..
Atatürk’ü Anadolu’ya götüren gemi:“Kırık dökük bir vapur eskisi”İNEBOLU VAPURU.. Bilginin kaynağı; Atatürk’ün bizzat kendisi. Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer ve Yunus Nadi’nin Cumhuriyet’te yayımlanan başmakalesi… Bkz: Cumhuriyet gazetesi, “Gazi İstanbul’da, 2 Temmuz 1927, s. 2. Yunus Nadi’nin Cumhuriyet’te Yayımlanan Başmakalesi: “Gazi bilhassa son on, on beş senelik hayatının pek çok safhalarında yar ve yaveri olan muhterem Bolu Mebusu Cevat Abbas Bey, dün Reisicumhur’u İstanbul’a isal eden Ertuğrul Yatı etrafında, hakikaten akıllara veleh (şaşkınlık) verecek dereceleri bulan tezahürat içinde ikide bir bize hep: – Şu ulvi ve muhteşem levhaların yanı başında, bir de İnebolu Vapuru ile Anadolu’ya gidişimizi koymalı, bu işin manası o zaman daha iyi, en iyi anlaşılır… Diyordu. Sekiz…