İlk uçağımız nasıl yapıldı? Türk Hava Kurumu’nun ilk Türk uçağı…

Türk Tayyareciliğinde Bir Dönüm Noktası: Türk Hava Kurumu’nun İlk Türk Tayyaresi Uçtu.

“Türk Hava Kurumu’nun Nuri Demirağ ve Mühendis Salâh Alan firmasına sipariş ettiği Türk tipi mektep tayyarelerinin birincisi dün sabah başarıyla tecrübe uçuşunu yaptı. Türk havacılığını haricin yardımına muhtaç kalmaktan kurtarmak için atılan bu ilk adım, Türk Hava Kurumu’nun şüphe yok ki, Türk havacılığına yaptığı en büyük hizmettir.

Bu suretle Türk havalarında Türk mühendislerinin kafasından ve Türk işçisinin bileğinden çıkan tayyarelerin uçması tatlı bir rüya olmaktan çıkmış, bir hakikat olmuştur.

Türk Hava Kurumu’nun kıymetli başkanı Fuat Bulca, her Türk’ün hasretle beklediği Türk havacılığının istiklâlini bu suretle cesur ve dirayetli bir kararla temin etmiş bulunmaktadır.

Yabancı tip tayyarelere hepimiz hasretle bakarken, bundan bir sene evvel Fuat bulca Türk gençliğini Türk tayyareleriyle yetiştirmeye karar vermiş ve bu kararını tereddütsüz tatbik etmiştir.

Hava Kurumu’nun Avrupa’da yetiştirdiği mühendislerden Salâh Alan’a Türkkuşu için 10 tane mektep tayyaresi yapmak vazifesi verilmiştir. Müteşebbis iş adamlarımızdan Nuri demirağ’ın Beşiktaş’ta tesis ettiği modern bir Atölyede Salâh Alan derhal işe başlamış ve yaptığı tayyarelerden birincisi dün başarılı bir uçuş yaparak Türk mühendislerinin Avrupalı arkadaşlarından geri olmadıklarını ispat etmiştir.

Mühendis Salâh Alan, dün başarılarını tebrik eden muharririmize demiştir ki:

– Benim bu yaptığım tayyare mühim bir şey değildir. Hava Kurumu şimdiye kadar Avrupa’da yirmiye yakın tayyare mühendisi yetiştirmiştir. Bu değerli arkadaşlara fırsat verilirse neler vücuda getirirler hayret edersiniz. Yazık ki, Hava Kuvvetleri’ndeki bu arkadaşların vazifeleri ve meşguliyetleri daha henüz yeni tipleri etüt edebilmelerine imkan bırakmıyor.

Şimdiye kadar hepimiz bize verilen vazifeleri mükemmel biçimde başardık. Daha fazlasını versinler yapalım.

Türk Hava Kurumu’na karşı, ortağım Nuri Demirağ’la taahhüde girişirken başarıdan emin olarak girdim. Sıkıntı çekmedim değil, havacılıkta yetişmiş işçimiz yoktu. Bugün atölyede otuza yakın işçi yetişmiştir. Bu arada Türkkuşu’na 70 kadar planör de yaptık. Hatta bu yüzden taahhüdümüzde biraz geciktik. Belki birçok kimseler bu işten ümitlerini bile kestiler. Fakat Nuri Demirağ ve ben hiçbir zaman başarıdan ümidimizi kesmedik.

Dün sabah saat 4.5’ta Yeşilköy’e gittik Tayyare hazırlandı. Saat dokuza doğru motoru çalıştırdık. Motor muntazam çalışıyordu. Tayyarenin dümenlerini filan kontrol etmek için yerde birkaç tur ve ufak zıplamalar yaptım.

Tekrar hangarın önüne geldik Tayyareyi baştan aşağı yeniden kontrol ettik ve her şeyin muntazam olduğuna tam bir kanaat getirdikten sonra saat 12.5’ta yalnızca havalandım.

Tayyare iki kişilik mektep ve akrobasi tayyaresidir. Motoru hariç olmak üzere bütün tayyare Türkiye’de yapılmıştır. Motor Çekoslovak Walter motorudur. 150 beygir kuvvetindedir.

Tayyarenin henüz sürat tecrübeleri yapılmamıştır. Fakat sürati takriben saatte 185 kilometre olacaktır. Fransa’da tayyare mühendis mektebinde tahsil ettim. 1931’de Türkiye’ye geldim. Hava Kuvvetleri’ne iltihak ettim. Bundan bir buçuk sene evvel Hava Kuvvetleri’nden ayrıldım. Ve Nuri Demirağ ile beraber Türkiye’de tayyare yapmaya karar verdik.”

Kaynak: Tan gazetesi, 13 Haziran 1938, Sayfa: 1-10.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir